27 Haziran 2009 Cumartesi

Michael'dan...

Beni gerçekten tanıyan herkes şunu iyi bilir ki, çocuklar hayatımdaki her şeyden önce gelir ve bir çocuğa asla zarar veremem.

Hayatımdaki amacım; ilhamını almakta şanslı olduğum bu kutlu coşkuyu müziğim ve dansımla dünyaya sunmaktır.

Sahneye çıktığım an sanki bir büyü bir yerlerden aniden gelir ve ruhu size çarpar ve tamamıyle kontrolünüzü kaybedersiniz.

Dünya'daki en iyi eğitim, ustaları çalışırken izlemektir.

Her zaman hayal edebilirsiniz ve hayalleriniz de gerçekleşebilir ama onu "siz" gerçekleştirmek zorundasınız.

Haydi, yürekten sevebileceğimiz bir yarını düşleyelim, ve şunu bilinki sevgi tüm yaratılanların kalbindeki en mutlak gerçektir.

Ben yalnızca dürüst olmak isteyen, insanları mutlu etmeye çalışan biriyim.Tanrı'nın bana ihsan ettiği yeteneğim aracılığıyla onlara biraz olsun 'kaçış duygusu' vermek amacım. Kalbim burada işte. Tüm yapmak istediğim bu.

Öylece boş otururken kendimi suçlu hissediyorum, çünkü biliyorum ki bir şeyler yapabilirim.

Müzik kariyeri en uzun olan sanatçıyım ve Yenilmez olarak seçilmiş olmaktan gurur ve onur duyuyorum.

Rekorları değiştirmeye başladığımda Elvis Presley'in ve Beatles'ın rekorlarını kırdım ve ertesi gece bana ucube, homoseksüel, çocuk tacizcisi ithamlarında bulundular. Ten rengimi beyazlattığımı söylediler. Halkı bana karşı tavır aldırmak için herşeyi yaptılar. Bu bir komplo!

Müziğimi üretirken, kendimi Doğa'nın bir Enstrumanı gibi hissediyorum.

En iyi jüri çocuklardır, eğer onlara beğendirebilirsen, tamamdır.

Nasıl hatırlanmak isterdim? Dünya'ya bir miktar ışık ve kaçış getiren birisi olarak. Ayrıca sessiz çocukların sesi olarak da anılmak isterdim çünkü onları seviyorum. Ben çocuklar için yaşayan birisiyim.

Hiçbir zaman alkol ya da uyuşturucu kullanmadım. Hiç sarhoş da olmadım. Şampanyayı tatmışımdır ama içmem. İnsanlar kadeh kaldırdığında sadece bardağı kaldırırım.

Dans ederken yapabileceğin en büyük hata düşünmektir. Hissetmelisin.

Sahnede tamamıyle evimdeyim. Orası yaşadığım yerdir. Orası doğduğum yerdir. Orası güvende olduğum yerdir.

Kalabalıktan korkarım, sahnedeysem güvende hissederim. Mümkün olsaydı, sahnede uyurdum. Ciddiyim.

Ne söylüyorsam onu ima ediyorumdur. Şarkı söylerken yaptığım gibi. İma etmediğim şarkıyı söylemem.

Eğitim, bir kişiye tüm dünyaya karşı yeni bir bakış açısı kazandırır ve herhangi bir bireyin eğitim hakkına sahip olabilmesinden daha önemli bir şey yoktur.

Dünyanın her köşesinde beni seven herkese sesleniyorum; her millete, her ırka, her dile... Sizi kalbimin en derininden seviyorum, dua ediniz.

Gözlerim dünya'daki en büyük kitaptır.

Paylaştığımız şu Dünya, Uzayda gezen bir kaya parçası değildir. Yaşayan canlı bir varlıktır. Bizi korur, ve korunmayı da hak eder.

Kaynak: Vikipedi

26 Haziran 2009 Cuma

Ve Tanrı meleğini yanına aldı...

Popun Kralı, bizim söylemeye alıştığımız şekliyle “Yaşayan Efsane” Michael Jackson’ın ölümü tüm dünyayı şok etti. 26 Haziran 2009 günü nefes darlığı nedeniyle hastaneye kaldırılan Michael Jackson’ın kalbi yolda durdu. Ambulans ve UCLA Tıp Merkezi’nde hayata döndürülmesi için bir saatten fazla çaba sarf edilen ünlü şarkıcı her şeye rağmen kurtarılamadı. Türkiye saati ile 01:21’de gerçekleşen ölümün sebebi kalp krizi değil, kalbin durması olarak açıklandı, ancak daha sonra otopsi yapılacak. Sokaklarda binlerce hayranı olup biteni dev ekranlardan umutla izledi, hastanenin önü mahşeri bir kalabalığa sahne oldu, ancak Michael milyonlarca sevenini bir anda yıktı.
Gary/Indiana’da 29 Ağustos 1958 tarihinde dünyaya gelen Michael "Joseph" Jackson, dokuz çocuklu bir ailenin sekizinci üyesi olarak hayata gözlerini açtı. Şarkıcının fabrika işçisi olan babası Joseph Jackson, müziğe tutku derecesinde bağlıydı ve gitar çalıyordu. Katherine Scruse ile evlenip kalabalık bir aile haline geldikten sonra ilgisini çocuklarına da aşıladı. 1960’lı yılların başlarında Michael Jackson’ın ağabeyleri Jackie, Tito ve Jermaine, babalarının kurduğu "Jackson Kardeşler-The Jackson Brothers" ile kulüplerde şarkı söylemeye başladı. Michael, özellikle solo şarkılardaki performansı nedeniyle henüz 6 yaşındayken kardeşi Marlon ile gruba dahil edildi. Artık beş üyeden oluşan grubun adı "The Jackson 5" olarak değiştirildi. Ardından yaptıkları ile normal bir insanın hayal bile edemeyeceği bir başarı yakaladı. Beklenmedik ölümü ise herkeste şok etkisi yarattı. Michael Jackson’ın Michael Joseph Jackson Jr, Paris Michael Katherine Jackson ve Prince Michael Jackson II adında üç çocuğu bulunuyordu.
Tanrı yeryüzüne bir meleğini göndermişti ama biz her zamanki gibi değerini bilmek yerine ona çamur atmayı uygun gördük. Ülkemizdeki koyun kesim ise adeta kötü haberlerden zevk alır gibi iğrenç Amerikan bulvar medyasının rant amacıyla yaptığı tüm çirkin haberlere inandı. Tabi bunda ranta ortak olmak adına doğruluğunu araştırmadan, hatta doğru olmadığını bile bile yayınlayan bütün Türk medyasının da payı çok. Dünyadaki en önemli insanlardan birisinin “kötü” haberlerinin, sansasyonlarının deli gibi tiraj yaptığını bilmeyen yok. Bu para için karalayan medya umarım Michael Jackson ile ilgili bu son “kötü” haberlerinden para kazanırlar da arkasından başka iğrençlikler yapmazlar (ama yapacaklar).

Ona çocuk tacizcisi dediler. Asla ispatlanamadı, açılan davaları bir bir kazandı. Karalandı, incitildi, kötü muamele gördü. Ona “özünü inkar etti rengini değiştirdi” dediler, “yağmur yokken şemsiyeyle geziyor deli” dediler, oysa o ileri derecede vitiligo(derinin renk pigmentleri kaybetmesi) hastası idi ve tedavisi için yapılabilecek başka bir şey yoktu. Onun estetik operasyonları ile ilgili demediklerini bırakmadılar, oysa o çocukken düşüp burnunu kırması ve birkaç sene sonra çekimler esnasında başına gelen kötü bir kaza neticesinde mecburen estetik operasyonlar geçirmişti, sonrasında ise bu operasyonlar tıbbi nedenlerle tekrarlanmak zorunda kaldı. Ona yaratık dediler, ona gay dediler, ona ucube dediler, ona pis ağızlarına ne geldiyse dediler. Ne yazık ki bunların hepsi çirkin iftiralardı ama acz içerisindeki insanlar bunlara inanmayı çok sevdi. Çok uzaklara gitmeye gerek yok, en sevdiğim arkadaşlarım, hatta entellektüelitelerine en güvendiğim insanlar dahi bu yazdıklarıma inanarak onun için çirkin ithamlarda bulundular. Michael’ın hayattayken neden “önyargı” ve “cehalet”ten nefret ettiğini anlayabilmişsinizdir sanırım.
Michael, müzik ve popüler kültürde bir mihenk taşıdır, bir devirdir. Dünyanın neredeyse tüm ülkelerine en az bir kere giderek verdiği konserlerde inanılmaz kalabalıkları kendisine aşık etmiş, dansın, koreografinin, görsel ve işitsel şovun nasıl olması gerektiğini tüm dünyaya göstermiştir. Tüm zamanların en başarılı albümlerini ve en ses getiren, dudak uçuklatan yaratıcılık ve görsel efektlere sahip kliplerini yayınlamıştır. Tek seferde en fazla Grammy Ödülü birden alarak rekor kırmıştır(sonradan Carlos Santana da bu kadar Grammy almıştır ama kategori sayısı eskisine göre artış göstermiştir). Şimdilik 100 küsür milyon adet ile dünyanın en çok satan albümü rekorunu Thriller ile on yıllardır elinde bulundurmaktadır.
O popülaritesini, nüfuzunu, zamanını, enerjisini, parasını ve kalbini çocuklara yardım etmek ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için harcadı. Çocuklara kötülük etmenin aksine, onları eğlendirmek için her şeyi yaptı, kan kanseri olan binlerce çocuğun tedavilerini bizzat yaptırttı, her daim çocuklarla birlikte oldu, konserlerinde kliplerinde ve hayatında onlara yer verdi. Altı yaşından beridir sahnede olduğu için kaybolan kendi çocukluğunun yerine başka çocukların çocukluklarını yaşayabilmeleri için her şeyi yaptı, günümüz kalabalık hapishanelerinin gerçek sebebinin çocukların “çocukluklarının onlardan çalışması” olduğuna inandı. Dünyadaki açlık ve çevre sorunlarına mümkün olduğunca el verdi. Şarkı ve kliplerinde yer verdi, Heal The World Derneği’ni kurdu, dünyanın bir çok ülkesinden gönüllü ünlüleri toplayarak dünyanın en çok satan We Are The World single’ını hazırladı ve tüm gelirini Afrika’ya bağışladı. Her türlü yardım organizasyonunda seve seve yer aldı ve yüklü miktarlarda da bağışlar yapmaktan hiçbir zaman çekinmedi. "Most Successful Entertainer of All Time (Guinness World Records)", “Best-Selling Pop Male Artist of the Millennium (World Music Award) ve “Artist of the Century (American Music Awards) gibi başarılara sahip olan Michael Jackson’ın tüm yaptıklarını anlatmak mümkün değil, yazması saatlerimi alır. Yine de bir çok detayı blogdaki diğer yazılarımdan edinebilirsiniz.
Bazı aile fertlerinin ardından kendisinin de Müslüman olduğu söylentileri çıkmıştı. Ne hikmetse sonunda mübarek bir gecede, kandil gecesinde aramızdan ayrıldı. Daha 50. yaşını yeni kutlamıştık. Ne mutlu bize ki bir efsaneyi görebildik, çoğumuzun çocukluk kahramanı, birçok sanatçının idolü oldu, ama şu da bir gerçek ki onun gidişiyle beraber bir devir de kapandı: bizim devrimiz. Hep içimizde var olacaksın. Benim kalbim de durana kadar en büyük hayranın olacağımdan şüphen olmasın. Nur içinde yat EFSANE…