Bayanlar baylar, uzun sayılabilecek bir süreç sonunda nihayetlendi ve beni Pro Evolution Soccer'da en fazla zorlamayı başarabilen Orhan Fırat Bekar (a.k.a. OFB) sonunda askerden döndü. Hoşgeldin güzel kardeşim. Bırak askerlik anılarını falan da olaya gel, bakalım kulak memesi kıvamına getirilebilecek misin? İşte ilk ayakta yaşananlar...
OFB cuma günü terhis olur olmaz İzmir'den uçağa atlayıp Mersin'e gelmişti. Bendeniz de iş için gittiğim Antep'ten aynı gün Mersin'e geldim. Birkaç saatlik dinlenme ve toparlanmanın ardından buluştuk tabi. Sağolsun Merso'suyla gelmiş bu sefer (nerden bulduysa artık), beni almasıyla oyun salonunda gözümüzü açmamız arasında üç dakikalık bir zaman geçti. Ula insan bir merhaba der iki gözüm. İnsan askerden gelince başka şeye saldırır benim bildiğim ama bizimkisi direk PES, yuh yani. Her neyse, resimde de gördüğünüz "P.E.S. Etme" şeklindeki güzel isme sahip olan mekandayız. Hemen koltuğumuza kuruluverdik. Bir yandan da Antep'ten OFB'nin siparişi üzerine getirdiğim baklava & fıstık ezmesi & dolama karışımı tatlı paketine yumulduk. İğrenç, rezil bir durum, oyun başladı ama ikimizin de elleri simültane olarak yediğimiz tatlılardan dolayı şıralı:)
Takım seçmedik, bizden önceki oyunculardan kalmış olan takımlarla ve oyuncu değişikliği dahil hiç bir düzenleme yapmadan başladık oyunlara. Tesadüf bu ya, OFB hiçbir zaman vazgeçmediği Ronaldinho'sunu yine tekeline aldı Barcelona ile, bana ise Manchester United düşüyordu. Bu arada gördüğünüz, daha doğrusu göremediğiniz üzre maçın fotoları yok, çünkü alel acele çekim yapamadım, ama mekanın fotoğrafları görülüyor; reklam gibi olduğunun farkındayım ama oladabilir, Mersin'deyseniz burayı size önerebilirim, çok şık ve kaliteli bir yer. Önümüzdeki maçlarda fotoğraf da çekmeye çalışacağım tabi. Konuya dönelim, çok uzatmaya gerek yok, ilk maç benim 2-0 üstünlüğüm, ikinci maç ise OFB'nin 2-0 üstünlüğü ile tamamlandı. Zamanımız çok kısıtlı olduğu için sadece son bir maç yapabilecektik ve bu da günün finali olacaktı. Maça mükemmel başlayan bendeniz, ayıptır söylemesi skoru 3-1'e getirmiş şov yapmaktaydım. Öyle ki şımarıp dördüncü golü atabilecekken dalga geçip atmadım. Bende biraz gol atınca böyle şımarıklık oluyor her nedense, yine karşımdakinin Fırat olduğunu unuttum. Maçın sonlarına doğru büyük baskıya maruz kalmama rağmen, maçı 3-2 galibiyetle tamamlamayı başardım ve günün kazananı oldum. Eeeee, ne bekliyordunuz ki:) Şimdi onlar düşünsün ehhe...
Önümüzde başka güzel maçlar olacak elbette. Başarılı oyuncu arkadaşlarımdan Muhittin (max yenilgisi 3-0), Ebubekir (max yenilgisi 3-0), Ahmet (max yenilgisi 8-0) ve Volkan (daha oynamadık) ile karşılaşmalarımız olacak yakın zamanda. Daha da güzeli önümüzdeki hafta Ankara'daki evimde kamp kuracak olan OFB ile ölümüne maçlarımıza başlayacağız. Büyük ihtimalle ağır taktiklerle FRA-BRA şeklinde geçecek olan maçların sonuçlarını da burada yansıtmaya çalışacağım, becerebilirsem resimli ve konulu olarak:) Olm OFB, iyi çalış da madara olma. Tek farklı yenilgiler için yalvaracaksın!
Bu hafta sonu da dergiye uğrayacağım, sevgili editöryal kardeşlerim, yok ben bilmiyordum, yok benim habarım yoğudu, yok bizde sular kesik felan gibi bahaneleri bırakın bir kenara. Cumartesi öğleden sonra dergide olun ki sizinle de kapışalım. Öööle yazması kolay:) Oh be, PES'im gelmiş...
2 yorum:
DIN DIN DIDIDIN, DIN DIN DIDIDIN, (Starwars Episode 3 Theme) dın DIN dın DIN dın DIN, DIN DIN DIDIDIN..
Olm bittin sen! Çok pis gaza geldim, Force umu çağırdım. Anakin'in lightsaberla youngling lere daldığı gibi dalıcam sana, ama senin o 6 yaşındaki veletler kadar bile şansın olmayacak! BU sefer kryptonite bazlı fıstıklı antep ezmeleri de olmayacak, dikkatimi dağıtan. Seni Ronaldo'm ile önce süründürüp sonra öldürücem en sonunda da Ronaldinho'm ile ceza sahanda kuğu gölü balesinden enstantaneler sunup kemiklerini sızlatıcam!
Not: Tatlılar güzeldi ama bee! Hiç bu kadar tatlı bir yenilgi almamıştım (Nası kelime oyunu ama eheheh)..
tamam bükemedigimiz bilegi sikar tebrik ederiz. eywallah 8-0 da yenildim inkar etmiyorum ancak yan faktorleri de goz ardi etmemek lazim. zira saat sabahin 4 üne yakındı ve bütün gece oynamaktan baymıştım ben. ki kazandığımız maclar da oldu gece boyunca. cok güzel gollerim de oldu mega nın topu bile izleyemediği ancak topun filelerle buluşma sesini duyup anladığı ;)
hem biliyorusun savunma futbolu bana gelmiyor. hep hücum tam hücum
kalabalık ve keyifli bir turnuvada en azından başaltı olurum diyorum. ama top yuvarlak belli de olmaz sürprizlere açık olun :)
Yorum Gönder